Şakir Gökçebağ
Fountain Alla Turca, 2005, Hazır Nesne, 65 x 51 x 21 cm
Duchamp’in benim sanatimdaki yeri cok önemli. Özellikle ‚hazir malzeme’yi (Ready Made) kullanmasi acisindan. Ben de islerimi üretirken günlük kullanim esyalari ile, etrafimizdaki esyalarla ilgilenirim. Ayrica ironi de benim sanatimda önemli bir yer tutar, ama bu dogrudan bir mizah degildir. „Biyikalti durumu“ diyorum ben buna. „Biyikalti“ diye kisisel bir sergi de acmistim vaktiyle. Yazar Michael Glasmeier hakkimda yazdigi yazida, bu mizah olgusunu Nasreddin Hoca’ya gönderme yaparak vurgulamisti.
Benim sanatim minimalism, dada, fluxus… gibi sanat akimlarini; ayrica konsept, estetik, oyun, deneysellik gibi farkli kavramlari bünyesinde barindirir. Bir baska önemli durum da hem dogulu hem de batilidir benim yaptiklarim.
Pisuvar Batili bir malzeme ve bunun dogu’daki karsiligi da „Alaturka Tuvalet“ dir.
Duchamp’in Pisuvar’ini, alaturka tuvalete uyarlama fikrinin uzunca bir gecmisi var. Almanya’ya geldikten sonra – ikibinli yillarin basinda- buldugum bu fikir, sürekli cizdigim defterlerimde uzun yillar sergilenmeyi bekledi. Birkac kez sergilemeye niyetlendiysemde, o yillarda bir türlü cesaret edemedim veya uygun sergileme ortami olusmadi. Ready Made ve Dada nin 100. yili olmasi nedeni ile 2014/2015 yillarinda Kuad Galeri iki sergi düzenlemis, beni de davet etmisti. („Mutsuz Hazir Nesne-Unhapy Ready Made“ / “Dada Mutfak Bıçağıyla Kes- Cut with the Kitchen Knife)
Sergiye hazir malzemeyi kullandigim eserlerle katilmis ama Alaturka Fountain’i önermekten cekinmistim. Sonra, 2017 de Duchamp’in „Fountain“ adli eserinin sergilenisinin 100 yili geldi. Artik sergilemek icin bundan daha iyi bir firsat olamazdi. Istanbul’daki sergi mekanini daha ilk gördügümde burada sergileme fikri olustu. Sergi mekani „Adas“ da bir merdivenboslugu gördüm. Burasi, benim diger islerimden ayrilan bir yerdi. Ayni zamanda 100 yil öncesinde oldugu gibi, dislanmislik hissini verecekti. Fountain alla turca ‘yi burada sergilemeye karar verdim.